Kayıtlar

Ekim, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Evet Okumayı Sevmiyorum

Resim
   Halk olarak okumak, araştırmak bize oldukça ters. Zaten İstanbul gibi zamanın hızlı aktığı bir şehir de okumak dahada zorlaşıyor. Benim gibi boş insanlar da genellikle kitap okumak yerine ya dizi izler yada internette vakit öldürür. Genelliklede tavsiyelerle okurum kitapları. Birisi çok övecek ve elime tutuşturacakki alıp okuyayım. Ayrıca entelektüel fularım ve gözlüğümle D&R da kitap isimlerini ve önsözlerin bir kaç satırını okumaya bayılıyorum. Hatta bir kaç kez kapak fotoğrafları yüzünden kitap bile aldım. Neyse şakalar bir kenara her ay en az bir kitap okurum inkar etmeden yapamadım.    Bu konuda sağdan, soldan topladığım bazı istatistikler vererek, olayı rakamlara dökmek istiyorum.    Milli eğitim bakanlığı gençler arasında son bir ayda kitap okuma yüzdesi çıkartmış mesela: % 61 hiç kitap okumamıştır, % 13.4 bir kitap okumuştur.    Kültür Bakanlığınca yapılan istatikler de aşağıda;

Her Sevgilim Versin Ama Karım Bakire Olsun

Resim
   Yalan değil bende beynimin oluşum aşamasında aynı şeyleri istiyorudum. Gerçi hala tam bir beyine sahip olduğumu söyleyemem.    Evet, bazı çapkın arkadaşlarım var. Hepside bakire birer eş istiyorlar. Ancak bazen bana anlatıyorlar bu kız çok iyi çok hoş diye ama bir kaç gün sonra kanka bu kızla şöyle böyle yaptım. (şöyle böyleyi hayal gücünüze bıraktım) Soruyorum, bu kız kardeşin olsa senin ona yaptığını, senin onun hakkında düşündüklerinin aynısını birisi senin gibi kız kardeşine yapsa nasıl olur diye ? "hehehe benim kız kardeşim yokki" ama annen var dediğimde ana bacı karıştırma diyor.    Neyse ki teknoloji (teknoloji'nin nasıl yazıldığına googleden baktım) yada tıp o kadar geliştiki Ahmet'in şöyle böyle yaptığını Mehmet, Mehmet'in şöyle böyle yaptığını Ahmet gönül rahatlığı ile bakire diyerek bağrına basa basa alacak. Bazı kızlar/erkekler durumdan oldukça hoşnut.(Kesinlikle sen değil) Benimki biraz insan olsun evet evet doktordan bakire olsun kendimi kandı

Emperyalizmin Kimyasal Silahlarla Dolu Tarihi Vol.4

Resim
***2000'LER*** **2000: Federal yetkililerinin gerçekleştirdiği "Acil durum tatbikatı"nda, birbirinden uzak üç metropol bölgesinde simülasyonu yapılan kimyasal, biyolojik ve nükleer saldırılarla baş edilemedi. **2001: ABD, Biyolojik ve Zehirli Silahlar Konvansiyonu'nun (BTWC) ilk turunda çekilerek biyolojik silahlara karşı küresel çapta önlem girişimlerini baltaladı. 11 Eylül saldırıları öncesinde, posta yoluyla çeşitli politikacılara ve medya mensuplarına gönderilen şarbon, maruz kalmaya bağlı enfeksiyonlara ve en az 5 ölüme neden oldu. **2003: BM gözlemcileri, Irak'ın balistik füze menzili limit ihlallerine ve füze leri imha ettiklerine dair deliller buldu. Bush yönetimi, BM denetiminin kapsamından tatmin olmamıştı. ABD ve İngiltere'nin Irak'ı işgalinden hemen önce, BM gözlemcilerine ülkeyi terk etme talimatını verdi. İşgal sonrasında, ABD'nin kitle imha silahları bulacağı iddiaları asılsız kaldı. BM Güvenlik Konseyi üyesi olan Suriye'ni

Emperyalizmin Kimyasal Silahlarla Dolu Tarihi Vol.3

Resim
***1980 SONRASI DÖNEM*** **1980: ABD istihbarat memurları Sovyetler'in Afganistan'da kimyasal silah kullandığını iddia etti ancak iddianın doğrulanamadığını kabul etti. Kongre PineBluff, Arkansas'da sinir gazı tesisini kabul etti. Irak ABD'nin ezeli düşmanı İran'a karşı 8 yıllık bir savaş başlattı, iki taraf da savaşta kimyasal silah kullandı. **1981: ABD, Vietnam ve müttefiklerini Laos ve Kamboçya'da mikotoksin (mantar zehiri) kullanmakla suçladı. Bazı mülteciler Laos'da bu gaza maruz kaldığını bildirdi.