Kayıtlar

Nisan, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Akbil Sorunsalı

Resim
Akbil sorunsalı, her defasında tekkerrür etmesine rağmen küçük ve kolayca atlatılabilir gibi gözükür gözümüze. Oysa bu ciddi ve çoğu zaman toplumsal kaosa yol açan bir sorun haline dönüşür. Sıkıntıdır. Taa evde başlar. Bi yere yetişmemiz gerekiyordur. Süslenip püslenmişizdir ve tek ihtiyacımız olan şey gitmek istediğimiz yere gitmek için otobüse binmektir. Ellerimiz akbilimize doğru uzanır. İşte o an! İçimize bir sıkıntı düşer. Ve beynimiz nefsimize şu soruyu sorar: Dolu mu ? Cevaplayamayız. Bi anda dünyanın en pesimist insanı haline dönüşüp: "Doludur yaaaaa" deriz. Bineriz otobüse. Basarız akbili ve boş olduğunu belirten sesi duyarız. Zaman durur. Soğur bi anda otobüsün içi. Çoluk çocuk, küçük büyük, genç

Sevgi Eylem Gerektirir !

Resim
Neden sarılmak ister insan? Sarılmak niye bu kadar önemlidir? sorularını cevaplamak; 4 küsür yaşlarında bir çocuğun "anne ben nerden geldim?" sorusunu cevaplamak kadar zordur aslında. Ama şükürler olsun ki 'Sevgi eylem gerektirir' gerçeği bu soruyu cevaplamakta işimizi biraz daha kolaylaştırıyor. Yurttaşlarım! Sevgili arkadaşlar! Kişi sever, çok sever ve bu sevgiyi bir şekilde karşısındakine iletmek ister. Yani sevgisini eyleme dökmek ister. Bu eylem çeşitli şekillerde olabilir. Mesela çiçek alır sevdiğine, ona: "Sen de bu çiçek kadar narin ve güzelsin demek için". Hiç beklemediği bir anda, alakasız bi yerde karşısına çıkar, onu şaşırtıp "Seni çok özlüyorum" demek için. Bütün bunlar fevkaledenin fevkinde yeterli eylemlerdir içimizi sarıp sarmalayan sevgiyi göstermek için. Ama yetmez! Yetmiyor! İnsanoğlu hep daha fazlasını istiyor! Sarılmak istiyor. İstiyor ki, sarsın, sarmalasın, sağa sola savursun, sarssın. Yapsın ki, kalbine baskı yapan özle

Hiiii Yarın Pazartesi :S

Resim
Doyasıya yaşadığımız haftasonu tatili bitmiştir. Günlerden geçen hafta pazartesidir. Meteoroloji verileri ne gösterirse göstersin soğuktur, karanlıktır, kalabalıktır, trafiktir, akbil boştur, what the f.cuk'tır. Ve her geçen günde o gelişi güzel yarim cumanın gelmesi beklenir. Beklenir ki gelsin. Gelsin ki haftanın bittiğini ve ertesi gün sabah 8 'de kalkmak zorunda olmayacağımızı bilelim (çalışanları tekzip ya da öyle bişey ederim). Salı sallanır, çarşamba çarşafa dolanır da onlarca saat geçmesine rağmen hala haftanın ortasındayızdır. Baktı ki beklemekle gelmiyo cuma günü durumu kabullenir ve nefs-i müdafaaaya (kaç a var orda?) geçer insanoğlu. Öğle molalarında hiç gitmediği yerelere gider, hiç vermediği siparişler verir mesela. Ama bunlar nafile çabalardır. Çünkü 1 saat sınırı çabuk dolar hafta ortalarında ve işbaşına geri dönülür. Ama çarşamba gecelerinin ayrı bir umut vericiliği vardır. Çünkü biliriz ki yatcaz kalkcaz yarın perşembe ve cumanın gelişi perşembeden belli olu

Kızlar Kimi Severler?

Resim
Hepimiz şu gerçeğin farkındayızdır aslında. Kızlar, kötü çocuklara aşık olup, iyi çocuklarla arkadaş olurlar. Yani taa en başından kötü çocuktan kazık yemeyi kabullenmişlerdir. Ama bu durumun hiçbir sakıncası yoktur. Sonuçta o kötüdür ve kötü çekicidir. İyi çocukla çıkıp napıcakki. Sürekli kendisini koruyan, gözetleyen, sakınan, ölümüne seven-aldatmayan; sıkıcı, anti-karizmatik, banal, saf, ezik birileridir iyi çocuklar. İlgi çekici değillerdir. Halbuki kötü çocuklar öyle mi? Bi kere onlar karizmatikdirler. Öyle mıy mıy olmazlar. Mesela, herkesin içinde bozarlar ezerler yerin dibine gömerler kızları, küfür ederler mesela, aldatırlar, hatta vurabilirler hemide öle pıt pıt değil bildiğin tekme-tokat,kafa göz, sandalye.. Sonuç mu? Yerin 459645164116 metre altına giren kız bu durumdan zevk alır. Evet evet yanlış duymadınız zevk alır. Bu öle normal bir hoşlanma değildir. Ve kendisinden daha yukarlarda (kendisi -459645164116 m2 aşağa inince çocuk +459645164116 yukarda kaldı anladın kapiş