AMERIKADA DIL EĞİTİMİ NASIL ALINIR?

Hemen hemen her gencin hayalidir. Lise 1'de başlar arkadaşlarına anlatmaya lise bitince Amerikaya gitmek istediğini. Ama oturup da google'a how to go to America yazmaz bu üşengeç genç tipler. Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, Amerikaya öyle gitmek için gidilmez. Dolayısıyla, herşeyden önce amaç belirlenmelidir. Bizim bu konuda ele alacağımız amaç dil eğitimi almak olucak. Önce basitten başlayalım. Eğer karşınızdakiyle orta derecede yazılı iletişim kuracak kadar ingilizce biliyorsanız, dil okullarının sitelerine girerek onlara Contact Us bölümünden başvurunuzu iletebilirsiniz. Eğer böyle bir olanağınız yoksa bir yurtdışı eğitim danışmanına giderek konu ile ilgili yardım alabilirsiniz. Yapmanız gereken şey; danışmana hangi eyalete gitmek istediğinizi, ne tür bir dil programı (genel, yoğun, business) almak istediğinizi söylemek olacaktır. Seçimler yapıldıktan sonra; danışman sizin adınıza kursla iletişime geçerek başvurunuzu yapacaktır. Örnek dil okulları; Kaplan, ELS, EmbassyCES, MLM olabilir.

Kurs fiyatları, kursun kalitesine, verdiği eğitime göre değişir ve fiyatlar haftalık 150-300 dolar arasındadır. Kursu seçtikten sonra, nerede kalacağınıza karar vermelisiniz. Eğer bir tanıdığınız varsa onun yanında kalabilirsiniz. Bu sizi kalacak yer masrafından kurtaracaktır. Eğer yakınınız yok ise, aile yanında ya da yurtta kalabilirsiniz. Aile yanında kalmak
size kurs dışında ingilizce konuşmak ve dilinizi geliştirmek açısından faydalı olacaktır. Aile yanı ve yurt masrafları aylık ortalama 300 dolar civarında değişmektedir. Kurs başvurusu ve kalınacak yer ayarlandıktan sonra sıra vize başvurusu yapmaya gelir ki burası en can alıcı kısımdır.

Vize görüşmesine gidilirken güzel ve ciddi kıyafetler giymenizde yarar var bu sizin vize alma konusunda ciddi olduğunuzu gösterecektir. Vize görüşmesi ingilizce veya türkçe yapılabiliyor. Sıra size geldiğinde müthiş bir özgüvenle sizi bekleyen görevliye gidin ve ona gözlerinin içine bakıp hafif gülümseyerek "Merhaba, bugün nasılsınız?" diyin. Size cevap verecektir. En büyük kural susmamaj. Susmayın. Susarsanız o konuşur. O konuşursa çok konuşur, ağır konuşur, soru sorar, üztünüze gelir. Onu konuşturmayın, siz konuşun, o söylemeden cevap verin. Örneğin, vize için gerekli belgeleri uzatıktan sonra direkt amacınızı anlatmaya başlayın o sormadan. "Amerikaya gidip ingilizce öğrenmek istiyorum daha sonra da üniversite eğitimime devam etmeyi planlıyorum" gibi. Burada amaç, karşınızdakine ben ne yaptığımı biliyorum, oraya boş hayallerle gitmiyorum imajını vermek.


Susup pısarsanız, yapamazsın, tecrübesizsin der elinize verir "Vize başvurusu yapmak için gerekli şartlar" klavuzunu. Vize için gerekli belgeler, kurs başvuru onayınız, kalacağınız yere dair bilgiler, orada kalacağınız süre boyunca masrafları karşılayabileceğinizi kanıtlayacak miktarda paraya sahip olduğunuzu gösteren banka cüzdanı ve ev tapusu veya sahip olduğunuz varlıkların belgeleri gibidir. Ev tapusu gibi şeylerin gösterilmesinin amacı görevliye: "Hey, ben gideceğim ama geri geleceğim, buraya bağlıyım, kaçmayacağım" mesajını vermektir. Bu şekilde davranırsanız vizeniz birkaç haftada çıkar. Uçak biletinizi alıp uçarsınız Amerikaya bir sabaha karşının 4 buçukunda.